Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Full Description
Allah'ın Hafîz Olan İsmi
Şüphesiz hamd Allah içindir. O'na hamd eder, ondan yardım diler ve ondan bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötü olanlarından Allah'a sığınırız.
Allah'ın hidayete erdirdiği kimseyi, hiç kimse saptıramaz. Saptırdığını da hiç kimse hidayete erdiremez. Ve Şahadet ederim ki, Allah'tan başka hak ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, O'nun kulu ve rasulü'dür. Allah Teala, Peygamberine, aile ve ashabına çokça salat ve selam eylesin.
Bundan sonra:
Ey Allah'ın kulları! takvanın gereklerini yerine getirerek ve samimi olarak Allah'a hakkı ile kulluk yapınız. Gizli ve açık her halinizde Allah'ın sizi gözettiğini asla unutmayın.
Ey Müslümanlar:
En yüce ve en mükemmel niteliklere sahip isim ve sıfatlar olan Esmâu'l-Husna Allah içindir. Allah'ın isim ve sıfatlarının bir kısmı, bir kısmına işaret eder. Kullar da, Allah'ın isim ve sıfatlarını bilgileri nisbetinde O'na kul ve yakın olurlar. Allah'ın isimlerinden öylesi vardır ki kul, onları saydağı zaman cennete girer. Bu muazzam kainatta ne kadar hareket ve durgunluk varsa hepsi O'nun isim ve sıfatlarının eseridir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur:" Yedi göğü ve yerden de onların benzerlerini yaratan Allah'tır. Allah'ın gücünün her şeye yettiğini ve yine Allah'ın ilminin her şeyi kuşattığını bilesiniz diye O'nun buyruğu gelip, bunlar arasında (bütün evrende) sürekli gerçekleşir." Talak:12.
Allah Teala'nın, kendisini isimlendirdiği ve kullarına da kendisini onunla tanıttığı isimlerinden biri de "el-Hafîz" ve "el-Hâfiz" ismidir. Gücü ve kudretiyle yarattığı mahlukatı koruyandır. O'nun koruması olmasaydı yaratılmışların tümü yok olup giderdi. O'nun kontrol ve inayeti olmasaydı mahlukatın düzeni bozulur ve bazısı bazısını düşmanlıkla perişan ederdi.
Gökler, yer, onların içindekiler ve arasındaki her şey ancak O'nun emriyle düzene oturmaktadır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: " Gerçek şu ki Allah, koyduğu düzenden sapmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Şayet sapacak olsalar artık O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O halîmdir, çok bağışlayıcıdır." Fatır:41. Allah'ın onları tutması ve koruması, yani onların kalması gereken vakte kadar hiçbir zarara uğramadan görevlerini ifaya devam etmesidir. Şüphe yok ki onların korunup tutulması Yüce Allah'a çok kolaydır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür." Bakara:255.
O'nun koruması, yaratıklarının tümü içindir. Bir göz açıp kapama süresince bile olsa yaratıklarından hiçbirisini koruma ve himayesinden mahrum bırakmaz. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: " Şüphesiz rabbim her şeyi gözetendir."Hud:57.
Gökteki, yerdeki ve yerin altındaki her şey bir kitapta korunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır." Kaf:4. İbni Kesir rh. ayeti şöyle tefsir eder: "Yani biz, onların cesetlerinin nasıl çürüdüğünü? nerede çürüdüğünü? bedenlerinin parçalarının nerede parçalanıp nereye dağıldığını ve son hali nicedir? biliriz."
Allah'ın, kullarını korumasının bir diğer hali; kulunun önünden, arkasından onu, Allah'ın emriyle her tür kötülük ve afetten koruyacak melekler görevlendirmesidir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: " Kişinin önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır." Rad:11. Mücahid rh. şöyle tefsir etmiştir: "Allah, kulunu uykudayken, uyanıkken, her tür cin, insan ve haşerattan koruması için bir koruyucu melek görevlendirmiştir. Bu tehlikelerden birisi ona yaklaşacak olsa, onu hemen haberdar eder! Ancak Allah'ın izin verdiği kadarıyla ona isabet eder."
Allah Teala, kullarının; tüm söz ve fiillerini koruma altına alır, hiçbir şey O'ndan gizlikalmaz. Her kulun; amelini hesaplayacak, iyilik ve kötülüğünü yazacak bir melek görevlendirmiştir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:" Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın. " Tarık:4.
Aynı şekilde bu bilgilerin hepsi meleklerin sahifelerinde kayıtlıdır: "Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar." İnfitar:9-10.
Peygamberler ve onlar uyan allah dostları için özel bir koruma vardır. Yüce Allah, onları, imanlarına zarar verecek, şüphe, fitne ve şehvetle onların yakinlerini zedeleyecek her şeyden korur. Onları, düşmanları olan insan ve cinlere karşı himaye eder, belalarını def ederek yardım eder.
Kul, Allah'ın emirlerini yerine getirip yasakladıklarından da kaçınarak ve sakınılması gereken sınırlarından sakınarak, O'nun emrini koruduğunda, Allah onu himayesine alır; nereye giderse gitsin onu korur, yardım eder, inancını zedeleyecek şüphe ve şehvetlerden korur. Onu ve ailesini himaye eder. Ölüm gelip çattığında iman üzere ruhunu alır. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: " Sen Allah'ı (dinini) koru ki, Allah da seni korusun, sen Allah'ı (dinini) koru ki, Allah'ı karşında bulasın." Tirmizi.
Allah'ın Peygamberleri, rablerinin çağrısını eda ettiler. Allah'ın, kullarından razı olacağı dini onlara öğrettiler. Bunu yaparken birçok sıkıntı ve belalarla karşılaştılar. Zor zamanda onlar, koruyucuları olan Allah'a sığındılar. Allah, davet esnasında her tür sapmaya karşı onları koruyup kolladı. Onları düşmanlarının hile ve komplolarından korudu.
İbrahim as. İçerisine atılan her şeyi yakıp yutan koca bir ateşe atıldı. O, Allah Subhanehu ve Teala'ya sığındı ve : "Hamimiz ve vekilimiz Allah'tır. O, ne güzel bir hami ve vekildir" dedi. Allah, onu ateşten kurtardı ve ateş ona serinlik ve esenlik oluverdi.
İsmail as. Rabbinin emrettiği şekilde babası tarafından kurban edilmek üzere yatırıldı. Rablerinin emrine teslim olup rüyanın gereğini ifa etmek istediklerinde ve babasına: "(Babacığım)! Emredildiğin şeyi yap, şüphe yok ki beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. Yüce koruyucu olan Allah, onun yerine kesilecek büyük bir kurbanlık verdi.
Hud as. kavmini davet etti. Kavmi, davetinden yüz çevirip ona eziyet verince, Yüce koruyucu olan Rabbine sığındı ve ''Eğer sırt çevirirseniz bilin ki size ulaştırmakla görevli olduğum şeyi size bildirdim. Rabbim yerinize başka bir kavmi getirebilir. Siz O'na hiçbir engel çıkaramazsınız. Şüphesiz rabbim her şeyi gözetendir.'' Hud:57. Yani Rabbim, beni; sizin kötülük ve komplolarınızdan korur ve bana asla kötülük yapamazsınız.
Şüphe yok ki Allah'ın koruması, insanların korumasından daha mükemmeldir. Yusuf as.ın kardeşleri, babalarına onu koruyacaklarını vadettiler ve şöyle dediler:"Onu bizimle gönder oynayıp eğlensin, muhakkak ki biz onu koruruz" ama onu kaybettiler. Yakup as. Yusuf ve kardeşinin korumasını Allah'a bırakıp şöyle dedi:"Allah, en hayırlı hamidir ve merhametlilerin en merhametlisidir." Bunun üzerine Allah, onları korudu ve babalarına kavuşturdu ve akibetleri hayırla sonlandı. Hatta Yusuf as.ı, kullarının hak ve hukuklarının hamisi kıldı. Yusuf as. kendisi hakkında şöyle dedi:" ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim" dedi." Yusuf: 55.
Musa (as)'ın annesi, Allah'a olan güvenine binaen onu süt emen bir bebek iken azgın nehrin sularına bırakmış ve Rabbi de onu himaye etmiştir. Hem de azılı düşmanının evinde! Ardından onu Ulu'l-Azm'dan şanı yüce bir Peygamber kılmıştır.
Yunus as. bir balık tarafından yutulmuş; balığın karnı, deniz ve gecenin karanlıkları olmak üzere üç karanlık içinde kalmıştır. Yunus, koruyacağını kesin bildiği Rabbine: "Senden başka ilah yoktur! Sen yüceler yücesisin. Ben haksızlık yaptım!" diye seslenmişti. Rabbi, onun yakarışına cevap vermiş ve onu o sıkıntıdan kurtarmıştı. Allah, mü'minleri de aynen böyle korur. Tıpkı Yunus'u yalnız bırakmadığı gibi: "Sağlığı bozulmuş olarak onun ıssız bir kıyıya bırakılmasını sağladık. Üstüne (gölge yapması için) kabak türünden bir bitki bitirdik." Yunus:145-146.
Süleyman as.a müthiş bir devlet bahşetmişti. Cinleri bile onun emrine vermişti. O'na inanılmaz işler yapıyorlardı. Yüce Allah, cinlerin azgınlık ve eziyetlerine karşı onu korumuş ve şöyle buyurmuştur:" Şeytanlar (cinler) arasından da onun için dalgıçlık ve daha başka işler yapanlar vardı. Biz onları gözetim altında tutuyorduk." Enbiya:82. İbni Kesir rh. şöyle tefsir etmiştir: "Yani Yüce Allah, cinlerin ona bir kötülük yapmasını engellemiştir. Bilakis hepsi onun emriyle işlerini yapmış, ona yaklaşmaya ve emrine karşı gelmeye cüret edememişlerdir. O, dilediğini bırakmış, dilediğini hapsetmiştir."
Yahudiler, İsa as.ı öldürmek ve davetine engel olmak istemişlerdir. Yüce Allah, onu diri olarak katına çıkarmış ve himaye etmiştir. Ona benzeyen birini ona feda kılmış ve şöyle buyurmuştur: "Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi." Nisa:157.
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, Yüce Allah, onunla Peygamberliği sonlandırmış ve onun himayesini bizzat üstlenmiş ve şöyle buyurmuştur: "Allah seni insanlardan koruyacaktır." Maide:67. Yani onların; hilelerinden, tuzaklarından koruyacak, seni ve kendisiyle gönderildiğin dini himayesine alacaktır."
Cabir radıyallahu anhu dediki:"Zati Rikâ mevkiine gelinceye kadar Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikteydik. Bol gölgeli bir ağacın yanında dinlenmesi için oradan ayrıldık. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, gölgede uyurken kılıcını da ağaca asmıştı. Bir müşrik Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ysnına yaklaşarak kılıcını almdı ve kınından çekerek ona: benden korkuyor musun? Dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Hayır dedi. Müşrik: Seni benden kim koruyacak? Dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Beni senden Allah koruyacak dedi. Müşrik, kılıcı tekrar kınına sokarak ağaca astı." Muttafakun Aleyh.
Peygamber tabilerine de, O'na uydukları ölçüde korunurlar. İbni Kayyım rh. şöyle demiştir: "Peygamber tabilerine, O'na tabii oldukları dereceye göre; Allah'ın korumasından, himayesinden, onları savunmasından, şeref bahşetmesinden ve muzaffer kılmasından nasiplerini alacaklardır. Onlardan kimisi çokça nasiplenecek, kimisi de az nasiplenecektir."
Kur'an-ı Kerim, kitapların sonuncusu ve en mükemmel olanıdır. O'nun korunmasını bizzat Yüce Allah üstlenmiş ve şöyle buyurmuştur: " Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz." Hicr:9. Hiç kimse onu değiştirip bozamaz, ona batıl sokamaz, onun hükümlerinden, sınırlarından ve farzlarından da bir şey eksiltemez. Zira onun lafızları da manaları da Allah tarafından korunmaktadır:" Asılsız bir şey ona ne önünden ne de arkasından yaklaşabilir. O, hikmet sahibi, övgüye lâyık olan Allah katından indirilmiştir." Fussilet: 42.
Yüce Allah, ehli Kitaba, kitaplarını korumayı tevdi etmiş ve şöyle buyurmuştur: " Allah'ın kitabını korumaları kendilerinden istendiği için" Maide:44. Ancak kitap tahrif ve tebdil edilmiştir.
Sema/gök, yeryüzüne indirilen vahyin kapısıdır. Allah Teala, şeytanların kulak kabartmalarına karşın onu, meleklerle ve ateş toplarıyla korumuş ve şöyle buyurmuştur: " Biz yakın semayı yıldızların güzelliğiyle bezedik. Ve (onu) her türlü isyankâr şeytanî güce karşı koruduk." Saffat:6-7.
Kul, devamlı Allah'tan kendisini korumasını dilemelidir. Çünkü Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, gece-gündüz kendisini koruması için korumanın rükünleri sayılan kapsamlı dualarla şöyle dua ederdi: " Allahım! Beni önümden, arkamdan, sağımdan solumdan ve üstümden (gelecek her türlü tehlikeden) koru. Altımdan (gelecek belalarla/deprem ile) helak olmaktan senin büyüklüğüne sığınırım." Ebu Davud rivayet etti.
Yani Allahım! Beni; cinlerin, insanların, haşeratın ve ben: "Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın." diyen iblisin şerrinden koru. Beni, inecek beladan, yerin dibine geçirilmekten, azaptan ve tüm helak edicilerden koru."
Kul, uykuda iken cin ve başkalarının eziyetine uğrayabilir. Ayetel kürsi'yi okuyup öylece uyuyan kimseyi, Allah Teala, himayesine alır, sabahlayıncaya kadar şeytan ona yaklaşamaz." Buhari.
Uykusundan uyanan kul da Allah'ın korumasına muhtaçtır. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatağına uzandığında: Rabb'im, isminle yanımı yere koydum, adınla kaldıracağım. Eğer ruhumu alırsan, ona merhamet et. Eğer almazsan, iyi kullarını muhafaza ettiğin gibi muhafaza et desin." Muttafakun Aleyh.
Kim, Allah'ın emrettiği gibi emirlerini ihlasla ve en güzel şekilde yerine getirerek muhafaza ederse, Allah da onu cennete koyar, Allah Teala şöyle buyurur:" (Onlara şöyle denir:) "İşte bu, size (dünyada) vaad edilmekte olan şeydir." Kaf:32.
Sonra bilinki ey Müslümanlar:
Allah, yücedir, büyüktür ve kainatın genişliğine rağmen onu ve içindeki herşeyi korumaktadır. Nefis, kendisini koruyup kollayanı sevme içgüdüsüyle yaratılmıştır. Yüce Allah, seni her yerde ve her zaman korumaktadır. O halde sevilmeye ve itaat edilmeye en çok hakkı olan da O'dur. İşlerinde Allah'ın kendisini koruduğunu hisseden kimse, daima O'nun kontrolünde olduğunu hissederek yaşar.
Allah'ın her şeyin koruyucusu olduğunu ve O'nun korumasının yaratıkların korumasından daha mükemmel olduğunu yakînen bilen kimse; dini, ailesi, çoluk çocuğu, malı ve diğer sahip olduğu şeyleri koruması için Allah'a tevekkül eder. Kulun, kendisini koruması için edinmesi gereken en büyük sebep şüphe yok ki, Allah'ı birlemesi ve O'na itaat etmesidir. Bir şey Allah'a emanet edildiğinde muhakkak onu korur.
Euzu billahi mine'ş-Şeytani'r-Racîm
"Senin Rabbin her şeyi koruyandır"
Rabbim beni ve sizleri yüce olan Kuran ile mübarek eylesin, içinde ardı sıra gelen ayetlerle ve hikmetli sözlerle bize faydalar versin, bu sözümü söyler, kendim, sizler ve tüm müslümanlar için Allahtan bağışlanma dilerim, sizde ondan bağışlanma dileyin, çünkü o, çok affeden çok bağışlayandır.
İKİNCİ HUTBE:
İyiliklerinden dolayı Allaha Hamd ederim, nimetlerinden ve başarıya ulaştırmasından dolayı ona şükr ederim.
Şehadet ederim ki; Allah'tan başka hak ilah yoktur ve yine şehadet ederimki, peygamberimiz ve efendimiz Muhammed Allahın kulu ve Rasulüdür.
Allahım! kulun ve rasulün olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i mübarek eyle, O'na, ailesine ve seçkin ve güzide ashabına salat ve selam eyle.
Ey Müslümanlar:
Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi koruduğunu bilen kimse, sebeplere dönüp de bakmaz. Çünkü o, bilir ki her şeyin koruyucusu Allah'tır ve sebepler arzu edilene ulaştırmayabilir. Bu nedenle de samimiyetle Allah'a iltica eder; kendisini her tür eziyetten korumasını ve helak edicilerden kurtarmasını yalnızca O'ndan diler.
Ey Allah'ın kulları: sonra bilin ki Yüce Allah, size Rasulüne salat ve selam etmenizi emretmiştir...
Muhakkak ki, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler sizde ona çokça salat ve selam eyleyin.
"Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder;
hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor"